16 Ekim 2011 Pazar
Kış Ve Pazar
Bir kaç gündür göğsümde basınç var ve nefes alamıyor gibi hissediyorum. Gün boyu sürüyor bu his. Bu sabah kışa uyandık sıcacık yatağımızdan, kahvaltı günün en sevdiğim öğünü olduğundan; bizimki hemen pazar kahvaltısı yapmak için dışarı çıkarttı beni. Muazzam ama gereğinden fazla malzemeli bir pazar kahvaltısı yaptık. İşte böyle çelişkili bir durumla başladım kışlı pazar gününe. Kadıköy iskelesine doğru ıslanarak yürüdük. 13.30 vapuruna yetişmek için adımları sıklaştırdık ve topuklardan sıçrayan suyun eşliğinde çamurlu bir görünüme dönüşen pantolon paçalarına gülümseyerek iskeleye vardık. Nefesim fena değildi aslında o ana kadar ama sonra birden gene, ben geliyorum hazır mısın çağrılarına duyarsız kalmam imkansızlaştı,basınç göğsümdeki yerine sıcak bir kucak bulmuş kedi edasıyla yerleşti. Ağladım,sarıldım,ıslandım ve vapura binmek üzere rain man'in yanından ayrıldım. El salladık birbirimize turnikeden geçtikten sonra. Yalnız geçireceğim klasik 9saat başlamıştı o andan itibaren. Bi de konuşmak yoruyor beni, fiziksel olarak yoruyor. Ben de daha çok susuyorum. Nasıl? Yapılacak çok şey var diye düşünüyorum sık sık sonra uygularken o eylemi pasif kalma konusunda üzerime adam tanımıyorum. Rain man bütün gün yağmurun devam edeceğini söyledi, kendinizi dinlemek için uygun bir gün iyi pazarlar. Ha bi de unutmadan, kış o kadar kötü bişi değildir.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder