31 Mart 2011 Perşembe
Doğum Anı
Yazmak nedir? Konuşmak mı kendinle? Yani içinle, yani içindeki içle. İç biraz daha iyisi mi bulmak için aradığının ne olduğunu. Yahut unutmak istediğin ne kadar şey varsa çakılsın alnına bir çivi gibi, frontalden girsin kafatasına ve doldursun aradaki boşlukları bir çivi. Yahut yararcasına yeniden yaratsın o boşluğu, yaratsın ki doğum sağlıklı gerçekleşsin.
26 Mart 2011 Cumartesi
Söyleyemedikleri
Değişik bir dinginlik ve mutluluk hali yapıştı üzerine. Nefes alışının tadı değişti gene,ağzının tadının kaçmasıyla beraber gelen bir histi bu hep. Ve yanında da iştahsızlık hali. Ana yemeği yemeden tatlı aşamasına geçmek gibi bir şeydi bu duygu. Sonra çarçabuk geçmeye başladı günler birdenbire onun için. Ve her gün aynı şeyi yapmaktan sıkılmadığını anlattı. Hatta ertesi gün için ne kadar sabırsızlandığından bahsetti. Şunlar döküldü yüreğinden usulca,
"Her gün onu izliyorum, onu duyuyorum, görüyorum, konuşuyorum, o kadar yakınım ki ona, yakın olmak canımı acıtıyor...Bu esir suskunluk boğuyor her geçen gün daha çok, sadece geçip gitmesini bekliyorum ya da kendi haline bırakıyorum hayatımı, ne oluyorsa olsun bakalım da görelim diye".
"Her gün onu izliyorum, onu duyuyorum, görüyorum, konuşuyorum, o kadar yakınım ki ona, yakın olmak canımı acıtıyor...Bu esir suskunluk boğuyor her geçen gün daha çok, sadece geçip gitmesini bekliyorum ya da kendi haline bırakıyorum hayatımı, ne oluyorsa olsun bakalım da görelim diye".
1 Mart 2011 Salı
Aşka Doğru
Bugün dipsiz sessizliğimin son günü. Işığa çıkma vaktinin geldiğini hissediyorum. Aradığım şeyin adının ne olduğunu bulduğumu düşünüyorum .Kendisine erişebilmek belki bir ömür sürecek olsa bile bu mutluluk verici...
Aradığımın adı ' Denge' . Önce içeride -benliğinde,kişiliğinde,ruhunda- sağlanması gereken bir denge.
Seni, beni, onu iyileştirecek olanın adı denge. Biçimi teferruat .
Ne yapacağımı tam olarak bilmiyorum, yahut nasıl yapacağımı... Ama artık tutamadığım bir şeyler var içeride, durmadan dışa taşan. İzin verdim taşsın, aslında doğru kelime koyverdim olmalı. Nihayet.
Koyverdim; yalanı, dolanı, hataları, pişmanlıkları, kırgınlıkları, onarılamamışlıkları, örselenmişlikleri, affedilmeyi, bekleyişleri... Koyverdim. Gerçek huzuru bulabilmek adına. Kendimi sevebilmek adına hiçbir şeye gereksinim duymadan. Salt barışıklık adına kimliğimle. Koyverdim özneleri, yüklemleri de... Miş'li geçmişi yok saymadan ,ama sırt çantana atıp gittiğin yol boyunca da ağırlığını taşımadan, devam etmeli yola. Yani kapladığı yeri bilmek ama artık ağırlığını hissetmemek.
Suçlama, yüzleş, bağışlayıcı ol ve barış.
Artık ışığını bulma vakti. Kendini duyma vakti. Git.
Aradığımın adı ' Denge' . Önce içeride -benliğinde,kişiliğinde,ruhunda- sağlanması gereken bir denge.
Seni, beni, onu iyileştirecek olanın adı denge. Biçimi teferruat .
Ne yapacağımı tam olarak bilmiyorum, yahut nasıl yapacağımı... Ama artık tutamadığım bir şeyler var içeride, durmadan dışa taşan. İzin verdim taşsın, aslında doğru kelime koyverdim olmalı. Nihayet.
Koyverdim; yalanı, dolanı, hataları, pişmanlıkları, kırgınlıkları, onarılamamışlıkları, örselenmişlikleri, affedilmeyi, bekleyişleri... Koyverdim. Gerçek huzuru bulabilmek adına. Kendimi sevebilmek adına hiçbir şeye gereksinim duymadan. Salt barışıklık adına kimliğimle. Koyverdim özneleri, yüklemleri de... Miş'li geçmişi yok saymadan ,ama sırt çantana atıp gittiğin yol boyunca da ağırlığını taşımadan, devam etmeli yola. Yani kapladığı yeri bilmek ama artık ağırlığını hissetmemek.
Suçlama, yüzleş, bağışlayıcı ol ve barış.
Artık ışığını bulma vakti. Kendini duyma vakti. Git.
Kaydol:
Yorumlar (Atom)